1980’lerden günümüze yaşanan küreselleşme dalgası tarihte hiç görülmemiş bir değişim hızını beraberinde getirmiştir. Yaşanılan zaman dilimi, değişimin kendisinin bile değiştiğini göstermektedir. Bu değişime ayak uyduramayan ya da bu değişimi yönetemeyen toplumlar tarih sahnesinden tarih sayfalarına doğru çekilmeye başlamıştır. Bahsi geçen değişimin yakalanması ve yönetilebilir kılınması için siyasal, iktisadi, yönetsel, askeri, kültürel ve teknolojik gelişmelerin gerisinde kalmamak büyük önem arz etmektedir. Dünyada siyasal, iktisadi, yönetsel, askeri, kültürel ve teknolojik gelişmeler ne kadar farklılaşırsa farklılaşsın; birlikte hareket edebilme kabiliyeti yüksek olan devlet ve toplumların bahsi geçen süreci yönetebilme kabiliyeti diğerlerine göre daha yüksek olduğu gözlenmektedir. Bu bağlamda birlikte hareket edebilme kabiliyeti yüksek devlet ve toplumların dünyayı yöneten büyük devletler olduğu da gözden kaçmamaktadır. Burada hemen şu soru gündeme gelmektedir; birlikte hareket edebilen devlet ve toplumların ortak özellikleri nelerdir? Gerek Amerika Birleşik Devletleri, gerek Rusya, gerek Avrupa Birliği ve gerekse Çin Halk Cumhuriyeti geniş coğrafyalarda ortak hareket edebilme ve güç birliği yapabilme kabiliyetini gösteren ulus üstü bölgesel yapılardır. Devletlerin ve toplumların birlikte hareket edebilmesi; siyasi, kültürel, yönetsel, iktisadi ve toplumsal birçok nedene bağlıdır. Kimi birliktelikler İbn Haldun’un bahsettiği gibi nesep bağı üzerinden gerçekleşirken, kimi birliktelikler ise ortak kültür, tarih ve siyasi geçmiş üzerinden şekillenmektedir. Bu durumda Türkiye, tarihin kendisine yüklediği misyon ve vizyona bağlı olarak hangi adımları atmalıdır; sorusu gündeme gelmektedir. Bu sorunun cevabını yerli yerince verebilmek için bilimsel alanda yapılacak çalışmalar büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda bahsi geçen sorunun cevabını esaslı bir şekilde verebilmek için TESAM ile Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ortaklığında 11-13 Ekim 2018 tarihlerinde İstanbul Bağlarbaşı Kongre Merkezi’nde “Yerelden Küresele: Türkiye-Türk Dünyası İlişkilerinin Dünü, Bugünü ve Yarını” adlı bir kongre düzenlenmiştir. Söz konusu kongreye dünya üzerinde Türk toplumun yaşadığı çok geniş coğrafyalardan alanında uzman bilim insanları katılmıştır. Bu bilim insanları Türkiye ve Türk Dünyası açısından siyasal sistemler, hükümet sistemleri, kamu yönetimi yapılanması, demokratik gelişim ve yönetişim, ortak değerler, sanat, dil, tarih, inanç, eğitim, iktisadi sorunlar ve çözüm önerileri, ortak güvenlik stratejileri ve benzeri başlıklar altında sunumlar gerçekleştirmişlerdir. Bahsi geçen sunumların ortaya koyduğu sonuçları bu alanda çalışan uzman, bilim insanı, siyasetçi ve teknokratların bilgisine sunabilmek için bu bildiri kitabı hazırlanmıştır. Kitap, gerçekten sebebi ve nesebi illiyet bağı bulunan Türk Toplumunun ortak siyasi, yönetsel, kültürel, tarihi ve iktisadi derinliğine ışık tutacak ve küresel gelişmeler ekseninde geleceğine yön verebilecek bilgiler içermektedir. Bu bağlamda, özellikle son dönemde dünyada doğruluk ve adaletten ziyade güçlüden yana tavır koyan Ortadoğu toplumlarının Türkiye’nin yanında saf tutabilmesi için, Türkiye’nin nesebi ve sebebi ortaklığı bulunan Türk Devletleri ile daha güçlü ilişkiler geliştirmesi temennisi ile …
|